Adres

Merdivenköy Mah. Nur Sk. Business İstanbul Sitesi A Blok No:1A 34732 Kadıköy, İstanbul

TÜRKLİM ÇETİN YILMAZ

ZARARLI YAZILIM TEHDİDİNE BÜTÜNSEL BİR BAKIŞ

ÇETİN YILMAZ

KUMPORT, BİLGİ GÜVENLİĞİ MÜDÜR YARDIMCISI

ZARARLI YAZILIM TEHDİDİNE BÜTÜNSEL BİR BAKIŞ

Gayet sakin bir günde, tüm günlük operasyonlarınız problemsiz bir şekilde gerçekleştiğini, tüm paydaşlarınız verilen hizmetlerden oldukça memnun olduğunu fakat hiç beklenmedik bir anda bu durumun tamamen tersine döndüğünü, işletmeniz için kritik önemde olan iş sürekliliğinin sekteye uğradığını hatta tamamen hizmet veremez hale geldiğinizi hayal edin.

Faaliyet gösteren küçük veya büyük herhangi bir işletme için tamamen kâbus senaryosu olan bu durum ne yazık ki oldukça olası, hatta dünya çapında bilinen onlarca, tahmin edilen ise yüzlerce belki de binlerce işletme bu ve buna benzer gerçekleşmiş senaryo ile karşı karşıya kalıyor. Doğal afetler, geniş çaplı enerji kesintileri vb. durumlar haricinde işletmeleri bu denli etkileyebilecek nadir etkiyi gösterebilecek tehditlerden birinin adı ise “Zararlı Yazılımlar”.

Zararlı yazılım tehlikesi ile artık günlük hayatımızda oldukça fazla karşılaşıyoruz hatta sektörümüzde global ölçekte faaliyet gösteren birçok işletmenin bu aktörden etkilendiği ve günlerce hizmet veremez hale geldiği bilinmekte. Barcelona Limanı, Long Beach Limanı, Lizbon Limanı, Cape Town Limanı ve Nagoya Limanı gibi farklı ülkelerde faaliyet gösteren birçok liman işletmesini zararlı yazılım kurbanı olan işletmelere örnek olarak gösterebiliriz.

Verdiğim örneklerin ortak noktası ise bu işletmelerin son zamanların oldukça gözde olan siber tehditlerinden birisi “fidye yazılımı” olarak da adlandırılan ve zararlı yazılımların altında sınıflandırılan “Ransomware” kurbanı olmaları. İstatistikler son zamanlarda meydana gelen birçok siber saldırıda ana aktörün “Ransomware” olduğunu gösteriyor. Muhtemelen sizlerin de aklına “Zararlı Yazılım” denildiğinde ilk olarak siber dünyayı kasıp kavuran “Ransomware” yani fidye yazılımları gelmekte.

Bu tehdit artık o kadar meşhur oldu ve gündeme geldi ki birçok siber güvenlik firması ürün veya hizmetlerinde “Ransomware” tehdidine karşı koruma özelliklerini öne çıkartacak çalışmalar yapıyorlar.

ENISA tarafından hazırlanan aşağıdaki grafikte ele alınan 623 olay ve bu olaylarda kaybedilen veri büyüklüğü ele düşünüldüğünde fidye yazılım tehdidinin büyüklüğü anlaşılmaktadır.

Şekil 1 ( https://www.enisa.europa.eu/publications/enisa-threat-landscape-2022)

Tabii ki zararlı yazılımlar sadece “Ransomware” lardan ibaret değil, Worm, Trojan, Keylogger, Spyware, Adware .. vb. gibi birçok alt sınıfa sahipler.

Peki bu “Zararlı Yazılım “tehdidinden korunmak için bizler neler yapabiliriz? Bu konuda yapılabilecek bazı çalışmalara çok fazla teknik ayrıntıya girmeden değinmek isterim.

• Bu zamana kadar bir zararlı yazılım sorunu ile karşılaşmamış olabilirsiniz fakat bu durum ileride karşılaşmayacağınız anlamına gelmiyor. Bu sebeple yapılabilecek en büyük hata bu konuda rehavete kapılmak olacaktır. Unutmayın! Alabileceğiniz bütün önlemleri hayata geçirmiş olabilirsiniz fakat yaptığınız çalışmalar hiçbir zaman %100 koruma sağlamayacaktır, sadece riski düşürmüş olacaksınız ve bu risk elinizde olmayan sebeplerle her an yükselebilir. Bu sebeple gerekli çalışmaların tamamen disiplinli bir şekilde yapılması gerekmekte.

• Bu tehdide karşı size koruma sağlayabilecek siber güvenlik ürün(ler)ine sahip olmak başta gelen gerekliliklerden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Aklınıza ilk gelecek olan muhtemelen klasik Antivirüs yazılımları olacaktır. Elbette riski düşürmek bu ürünler oldukça faydalı fakat ne yazık ki günümüzde bu tehdide karşı korunmak için tek başına yeterli olmuyor. Sandbox, EDR, XDR, NDR, IPS, IDS, SIEM vb. teknolojiler kullanarak zararlı yazılım tehdidine karşı daha ayrıntılı analizlerin ve tespitlerin yapılabileceği, yapay zekâ ve davranış analizi yapabilen teknolojileri kullanmaya başlamak neredeyse bir zorunluluk haline gelmiş durumda.

• Girişte bahsettiğimiz bir senaryoya benzer bir senaryo ile karşı karşıya kalmamak için veya karşı karşıya kalındığında çalışanlar ne yapılması gerektiğini biliyor mu? Yapılması gereken çalışmalar tanımlanmış mı? Tüm işletmeyi ve işletmenin paydaşlarını etkileyecek olan bu tehdide karşı hangi önlemleri almalıyız, hangi süreçleri takip etmeli ve süreçleri nasıl sonlandırmalıyız?

Bu sorulara verecek bir cevap yoksa yapılması gereken şey bu süreçleri talimat, politika ve prosedürler ile tanımlamalı, her bir çalışanın bu konuda üstüne düşen görevi bilmesini ve bu görevleri yerine getirmesi için yol haritasının sağlanması olmalıdır.

• Bu tehditten korunmak için yapılacak çalışmaları uygulayacak ve sahip olunan teknolojileri yönetecek bir insan kaynağına her zaman ihtiyaç olacaktır. Özellikle teknolojinin yönetimi konusunda işletme bünyesinde istihdam yöntemi veya dış kaynak kullanım yöntemi gibi farklı yöntemler tercih edilebiliyor. İşletmelerin kendi yapılarına uygun yöntem ile insan kaynağı sağlamaları bu süreçte bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.

Tabii ki işletmelerin sahip olduğu tüm insan kaynağının kendi sorumlulukları konusunda gerekli yetkinliğe sahip olması, günden güne evrilen tehditlere karşı kendisini sürekli geliştirmesi ve gelişimine destek olunması gerekiyor.

Yukarıda açıklamaya çalıştığım bazı temel çalışmalar İnsan, Süreç ve Teknoloji başlıklarını akla getiriyor. Birbiriyle uyum içinde yapılması gereken bu çalışmalar sadece “Zararlı Yazılım” konusunda değil siber güvenliğin sağlanması kapsamında yapılan bazı temel çalışmalar için de bir gereklilik olarak düşünülebilir.

Eğer nereden başlanması gerekliliği konusunda soru işaretleri mevcutsa bu konuda bir yol haritası olabilecek global veya yerel olarak yayınlanmış CBDDO BİGR, ENISA Cyber Risk Managament for Ports, IAPH Cybersecurity Guidelines for Ports and Port Facilities, NIST Framework vb. gibi rehberlerden faydalanılabilir.

Güvenli günler.

Adres

Merdivenköy Mah. Nur Sk.
Business İstanbul Sitesi A Blok No:1A
34732 Kadıköy, İstanbul