Adres

Merdivenköy Mah. Nur Sk. Business İstanbul Sitesi A Blok No:1A 34732 Kadıköy, İstanbul

TÜRKLİM AV. SERAP SARGIN

DOĞAL AFETLERLE İLGİLİ LİMAN SİGORTALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

AV. SERAP SARGIN

DOĞAL AFET TANIMI, DOĞAL AFETLERİN DENİZ SİGORTASI ENDÜSTRİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ, TÜRKİYE KIYILARINDAKİ AFET RİSK ANALİZİ VE LİMANLARIN MEVCUT ALTYAPISI VE İLGİLİ MEVZUATIN DEĞERLENDİRİLMESİ

1) DOĞAL AFET TANIMI

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Örgütüne göre afet “İnsanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen doğal, teknolojik veya insan kökenli olayların doğurduğu sonuçlardır.”

Doğal afet (Nat CAT) terimi, Deprem, sel, heyelan, çığ, kuraklık, fırtına, dolu, hortum, kuraklık, göktaşı düşmesi v.b. oluşumu engellenemeyen jeolojik, meteorolojik, hidrolojik, klimatolojik, biyolojik ve kaynağı dünya dışında olan tehlikelerden kaynaklanan doğa olaylarının sonuçlarına verilen genel addır. Hava ile ilgili olaylara örnek olarak kasırgalar, tayfunlar ve siklonlar, seller, dolu fırtınaları, orman yangınları ve kar fırtınaları dahildir. Jeolojik olaylar depremleri, tsunamileri, volkanik patlamaları, çamur kaymalarını ve çığları içerir.

Doğal afetin varlığından söz edebilmek için Afetlerin Epidemiyolojisi Araştırma Merkezi(CRED): EM-DAT dört kriter belirlemiştir. Dört kriterden her hangi birisinin varlığı söz konusu ise, bu olay bir doğal afettir. Kriterler şu şekildedir (EM-DAT, 2014a):

  • En az 10 insanın ölümü,
  • En az 100 insanın etkilenmesi,
  • Olağanüstü hal ilan edilmesi,
  • Uluslararası yardım talep edilmesi.

¹ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE AFET İLİŞKİSİ: KAVRAMSAL ÇERÇEVE, Dr. Öğr. Üyesi Aslı YÖNTEN BALABAN

² İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE AFET İLİŞKİSİ: KAVRAMSAL ÇERÇEVE, Dr. Öğr. Üyesi Aslı YÖNTEN BALABAN

³ https://www.asiainsurancereview.com/Magazine/ReadMagazineArticle?aid=42940

⁴ Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi / Marmara University Journal of Political Science • Cilt 3, Sayı 2, Eylül 2015, ss. 303-322 ( https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/157266 )

Doğal afetlerin etkilerini OECD, dört ana grup halinde kategorize etmiştir (OECD, 1994:42):

a. Ölenler, yaralananlar ve zarar görenler (fiziksel etki),

b. Konut, altyapı, tarım ve yaşam hattı sistemleri gibi fiziksel hasarlar (fiziksel etki),

c. Mali ve ekonomik sonuçlar (ekonomik etki),

d. Parçalanmış aileler, yetimler, elden kaçan eğitim fırsatları, borçluluk, hayatta kalanların yaşadıkları travma gibi sosyal sonuçlar (sosyolojik etki).

2. DOĞAL AFETLERİN DENİZ SİGORTASI ENDÜSTRİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Aşırı hava olaylarının deniz sigortası endüstrisi üzerinde artan bir etkisi vardır. Daha yüksek okyanus sıcaklıkları, tropikal siklonların oluşması için daha fazla enerji sağlamaktadır. Fırtına, sel ve tayfun gibi ekonomik kayıplara neden olan aşırı hava olaylarının sayısının son on yılda önemli ölçüde arttığı görülmektedir.

İklim değişikliği tarım, sanayi ve hizmet sektörleri başta olmak üzere birçok sektörü farklı seviye ve şekillerde etkilemektedir. Dolayısı ile işletmeler daha önceden karşılaşmadığı risklere maruz kalmakta ayrıca faaliyet göstermiş oldukları sektör, coğrafi bölge ve mali durumlarına göre çeşitli etkilerle başa çıkmak zorunda kalmaktadırlar. İşletmelerin risklere karşı önlem almak için başvurdukları yöntemlerden biri olan sigorta sektörü, prensipleri önceden belirlenmiş olan risk kabul politikaları çerçevesinde sigortalıların uğrayacağı zararlara karşı teminat vermektedir. Küresel ısınma ve iklim değişikliklerin yol açtığı hasarlar bazen kümüle olarak meydana gelebilmekte, bu durum sigorta şirketlerini finansal açıdan zor durumda bırakabilmektedir. Bu riskler, rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji alanlarına yatırımların artmasına ve birçok alanlarda araştırma geliştirme faaliyetlerine ağırlık verilmesine sebep olabilmektedir. Dünya genelindeki doğal afetler ele alınınca, 31 çeşit doğal afetin 28 tanesini meteorolojik afetlerin oluşturduğu görülür.

O nedenle öncelikle limanlardaki afet riskleri bölgesel olarak ve liman türüne göre tespit edilmeli ve bu riskler tespit edildikten sonra limanlara özel sigorta poliçesi hazırlanmalıdır. Bu doğrultuda limanlardaki sigorta rizikolarını tespit etmek ve poliçe şartlarının neler içermesi gerektiğini belirleyebilmek için öncelikle, Boğaziçi Üniversitesi KRDAE Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi’nin kıyı şeritlerimizle ilgili hazırladığı “Deprem ve Tsunami Bilgi Notu” nu bu makalede paylaşma gereği hasıl olmuştur.

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/157266

https://www.asiainsurancereview.com/Magazine/ReadMagazineArticle?aid=42940

⁷ KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TÜRK SİGORTA SEKTÖRÜNE ETKİLERİ, Cengiz HOKKA, İlker DURGUT, Ayhan BOZKURT

⁸ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE AFET İLİŞKİSİ: KAVRAMSAL ÇERÇEVE, Dr. Öğr. Üyesi Aslı YÖNTEN BALABAN

3.TÜRKİYE VE ÇEVRESİNDE DEPREM VE TSUNAMİ TEHLİKESİ

Yapılan araştırmalar yaklaşık olarak 8300 km’den fazla kıyı şeridine sahip ülkemizde son 3000 yıl içinde 90’dan fazla tsunami meydana geldiğini göstermektedir. Bunlar başta Marmara Denizi olmak üzere ülkemizi çevreleyen tüm denizlerde gözlemlenmiştir.

KARADENİZ

1939 Erzincan depreminde Fatsa, Ünye ve Giresun’da 20-100 metre seviyelerinde deniz çekilmeleri gözlemlenmiş olup, depremin tetiklemiş olduğu heyelan sonrasında oluşan tsunami dalgaları Karadeniz’in kuzey kıyılarında Sovyetler Birliği’ne ait deniz seviyesi ölçüm cihazları tarafından kaydedilmiştir.

MARMARA

17 Ağustos 1999 İzmit Depremi’nin de depremin tetiklemiş olduğu bir heyelan neticesinde tsunami oluşturduğunu yapılan araştırmalar göstermiştir. Tütünçiftlik ve Hereke dolaylarında 2.6 m, Değirmendere’de de 2.9 metreye varan tsunami bilgileri edinilmiştir. Marmara Denizi için gerçekleştirilen çeşitli modelleme çalışmaları ilk tsunami dalgasının deprem oluş zamanından sonra 10 dakika içinde, en yüksek tsunami dalgasının da yaklaşık 60-90 dakika arasında kıyılara varacağını göstermektedir. Yine aynı çalışmalar doğrultusunda özellikle Adalar başta olmak üzere Doğu Marmara’nın daha yüksek tsunamiye maruz kalacağını göstermektedir.

EGE DENİZİ

30 Ekim 2020 tarihinde Ege Denizi’nde Sisam adasının kuzeyi ile Doğanbey-İzmir açıkları arasında (37.9020 Kuzey, 26.7942 Doğu) yerel saat ile 14:51’de büyüklüğü Mw=6.9 olan deprem özellikle Seferihisar ilçesi Sığacık ve Akarca bölgeleri ile Urla ilçesi Zeytineli bölgelerinde etkili olan bir tsunami meydana getirmiştir. Meydana gelen tsunami, Ege kıyılarının kuzeybatısında Çeşme-Alaçatı’dan başlayarak, güneydoğu tarafında Gümüldür’e kadar uzanan bir alanda etkili olmuştur. Sığacık'ta tsunami nedeni ile 1 kişi hayatını kaybetmiş; bölgede çok sayıda konut, iş yeri ve araç zarar görürken, balıkçı barınakları ve marinalarda pek çok tekne sürüklenmiş, batmış, karaya oturmuş ve kıyı yapıları da hasar görmüştür. Tsunaminin en çok etkili olduğu ve hasar yarattığı bölgeler Sığacık Körfezi ve Akarca Mevkii olmuştur. Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner (ODTÜ) önderliğinde gerçekleştirilen saha araştırmasında Akarca mevkiinde 3.82 m tsunami tırmanma yüksekliği, Sığacık Körfezi’nde ise 2.31 m tsunami baskın yüksekliği; Sığacık'ta 415 m, Teos Antik Kent bölgesinde ise 552 m su baskın (taşkın) uzanımı raporlanmıştır. Alaçatı-Azmak'ta ise dere yatağı boyunca~2490 m su baskın uzanımı raporlamıştır.

Doğu Ege (Sisam) depreminde meydana gelen tsunaminin ülkemizde Seferihisar-Sığacık bölgesinde etkilerine dair görseller.

AKDENİZ

21 Temmuz 365 tarihinde batı Girit’te meydana gelen deprem ve tsunami Akdeniz’i önemli ölçüde etkilemiştir. Bu depremin Akdeniz’de meydana gelen en büyük deprem olduğu düşünülmektedir.

Ege’de (sol) ve Akdeniz’de (sağ) tarihte tsunami oluşturmuş depremler ve oluş zamanları (Necmioğlu,2014).

Görüleceği üzere kıyı şeritlerimizde deprem tehlikesinin yanı sıra tsunami tehlikesi de mevcuttur.

4) TÜRKİYE VE DÜNYA ÇAPINDAKİ LİMANLARDA GERÇEKLEŞEN DEPREM, YANGIN VB. AFET ÖRNEKLERİ :

a) ŞUBAT 2023, İSKENDERUN LİMAN YANGINI :

Ülkemizde 6 Şubat 2023 ‘te yaşanan doğal afete ilişkin olarak Lloyd’s tarafından belirlenen afet kodu 23CA olarak düzenlenmiştir.

Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili etkileyen bu deprem sırasında İskenderun Limanı’ nda depremin tetiklemesiyle devrilen konteynerlarda yangın çıkması sebebiyle önemli ölçüde yük hasarı ve ticari kayıpların ortaya çıktığı tespit edilmiştir.

b) MART 2020,BEYRUT LİMAN PATLAMASI:

2020 Beyrut patlamaları, 4 Ağustos 2020'de Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Beyrut Limanı'nda gerçekleşen patlamalardır. Genel Güvenlik Genel Müdürlüğü, patlamanın yıllar önce el konulan ve limanda depolanan 2.750 ton amonyum nitrata bağlı olduğunu belirtmiştir

¹⁵ https://tr.wikipedia.org/wiki/2020_Beyrut_patlamas%C4%B1

¹⁶ Summary of Natural Catastrophe Events 2020, Willis Re eVENTTM Update Insured losses and economic impact due to natural disasters

c) MART 2011, HONSHU-JAPONYA DEPREMİ VE TSUNAMİSİ :

11 Mart 2011 tarihinde Sabah 05:46 UTC ‘de Japonya’nın doğusunda Tokyo şehrine 373 km. uzaklıkta, Pasifik Okyanusunda büyüklüğü M=8.9 olan çok şiddetli ve yıkıcı bir deprem meydana gelmiştir. Deprem özellikle Japonya’nın doğu sahillerinde etkili olmuştur. Deprem Tokyo’da VII, Sendai’de VIII şiddetinde hissedilmiştir. Deprem en yakın yerleşim yeri Sendai ‘ye 130 km. uzaklıktadır. Depremin sığ odaklı olması nedeni ile etki alanı ve yıkıcı etkisi fazla olmuştur.

Japonya'nın doğusunda meydana gelen bu deprem ile Tokyo körfezinde büyük bir petrokimya kompleksi içinde yer alan bir rafineride LPG borusunda bir sızıntı tespit edilmiş, sıvılaştırılmış bütan ve bütilen stoklayan bitişikteki küresel tanklara yayılması sonucu yangın büyümüştür. Yangının hızlı yayılması sebebiyle rafineriden olay yerine ulaşan itfaiyeciler tarafından uzun bir müddet yangın kontrol altına alınamamıştır.

4. TÜRKİYE’DEKİ LİMANLARIN ALTYAPISI, LİMAN SİGORTALARI İLE İLGİLİ MEVZUAT VE ÖNERİLER

A. Yasal Mevzuat İle İlgili Mevcut Durum Analizi ve Öneriler:

Mevzuatımızda 6 Ekim 2020 tarih ve 31266 sayılı Türkiye Kıyı ve Liman Yapıları Deprem Yönetmeliği mevcuttur. Yönetmeliğin 1. maddesinde; yönetmeliğin amacı ve kapsamı belirtilerek, yeni yapılacak kıyı ve liman yapılarının deprem etkisi altında tasarımı ile mevcut yapıların performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirme tasarımı için gerekli kuralların ve minimum koşulların belirlenmesi için düzenlendiği açıklanmıştır. Yine yönetmeliğin 3. Maddesinde; Deprem etkisi altında kıyı ve liman yapılarının değerlendirme ve tasarımı için Ek-1’de yer alan esasların uygulanacağı belirtilmiştir. Bu Yönetmelik, 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun, 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 474 üncü maddesi ile 15/7/2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 211 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Türkiye Kıyı ve Liman Yapıları Deprem Yönetmeliği’nde bir takım usul ve esaslar belirtilmiş olsa da 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’da limanlarda afet öncesi alınacak önlemler ile ilgili sigorta sistemi ile bağlantılı ve yaptırıma dayalı hükümler yeterli olmadığı için somut olarak altyapıların güçlendirilmesi veya yangın vb. doğal afetleri önleyici yeni ve ileri teknoloji yatırımların ve revizyonların yapılması noktasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sebeple kıyı ve liman alt yapılarında somut riskleri de içeren bağlayıcı kanun maddeleriyle liman işletmecilerinin doğal afet konusunda kıyı yapı tesislerine yatırım yapmasının önü açılmalı ve liman işletmecileri bu yatırımları ve revizyonları yapmaya devlet aracılığıyla teşvik edilmelidir. Bu konunun önemle dikkate alınması gerekmektedir.

²¹ https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/10/20201006M1-3.htm

²² https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/10/20201006M1-3.htm

²³ https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/10/20201006M1-3-1.pdf / Deprem Etkisi Altında Kıyı ve Liman Yapılarının Değerlendirme ve Tasarımı İçin Uygulanacak Esaslar / yönetmelik ekidir.

B. Limanlardaki Afet Sigortalarının Mevzuatımızdaki Yeri,
Güncel Sorunlar ve Öneriler:

Limanlardaki mevcut afet sigortalarını incelediğimizde deprem sigortaları yangın sigortalarının içinde yer almaktadır.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nca (DASK) düzenlenen zorunlu deprem sigortasının kapsamında limanlar için ayrıca düzenlenmiş bir zorunlu deprem sigortası mevcut değildir. Bu noktada mevzuatımızdaki eksiklikten söz etmek yerinde olacaktır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunumuz’ un Deniz Sigortaları’ nı düzenleyen bölümünde ve ayrıca 5684 sayılı Sigorta Kanunumuz’ da liman sigortalarıyla ilgili herhangi bir düzenleme yer almamaktadır.

20.07.1987 tarihli Enstitü Tekne Zaman Liman Rizikoları Klozu’nda da (Institute Time Clauses Hulls – Port Risks – Dar Kapsamlı) liman sigortalarına ilişkin klozlar yer alsa da buradaki kapsam dar manada olup doğal afet risklerine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

Uygulamada liman sigortaları ve poliçeler taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ile düzenlenmektedir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında yürürlüğe giren 14 Nisan 1925 tarih ve 618 sayılı Limanlar Kanunu’nda idari hükümler yer almakta olup liman işletmecilerinin ticari sorumluluklarını, yasal hak ve yetkilerini düzenleyen liman işletmeciliğine yönelik kanun maddeleri bulunmamaktadır. Liman işletmecilerinin yasal hak ve yükümlülükleri temel kanunlarımız olan Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve ilgili diğer kanunlara atıf yapılarak düzenlenmektedir. Dolayısıyla öncelikle liman işletmecileri ve liman sigortaları ile ilgili yasal düzenlemelerin liman alt yapılarında bulunması gereken teknolojik gelişmeleri de içerecek şekilde yapılması ve liman mevzuatı adı altında limanlarla ilgili bütün yönetmelik, tüzük ve içtihatların bir arada yeknesak bir biçimde yer alması sağlanmalıdır.

Mevcut sistemdeki sigorta poliçelerini incelediğimizde limanlar tarafından yapılan doğal afet poliçeleri bulunmaktadır ancak yukarıda açıklanan nedenlerle, limanlarımızda deprem ve tsunami tehlikesi olduğundan, doğal afet durumunda limanlarda yaşanmış ulusal ve uluslararası vakalar, liman yangınları, patlamalar göz önünde bulundurulduğunda mevcut doğal afet sigorta poliçelerinin olası riskleri karşılamayacağı açıkça görülmektedir.

Buradaki temel sorun bu kadar büyük risklerin nasıl finanse edileceği sorunudur.

C. Sigorta Finansmanına İlişkin Öneriler:

a. Afet Tahvili Modeli:

Sigorta veya reasürans şirketleri, belli bir prim ödemesi karşılığında sigorta şirketlerinin risklerini transfer etmektedirler. Ancak doğal afetlerin gerçekleşme olasılığı düşük olmakla birlikte yüksek hasar olasılığına sahip olmaları, sigorta veya reasürans şirketleri için tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle 1990’lı yıllarda ABD’de sigorta sektörüne uygun menkul kıymetler geliştirilmiştir. Organize ve organize olmayan (tezgah üstü) piyasalarda opsiyon, swap, future ve tahvil şeklinde işlem gören ve sigorta veya reasürans şirketleri tarafından ihraç edilen bu türev ürünler ve menkul kıymetlerden en yaygın olanı afet tahvilleridir (Carr & May, 2011:2; Çekici, 2011:58). Japonya depremi, Montana Re tahvili için ilk olaydır.

Türkiye’de ilk afet bonosu 2013 yılında DASK tarafından Bermuda’da kurulan Bosphorus 1 Re isimli özel amaçlı şirket tarafından ihraç edilmiştir ve İstanbul’da olası bir deprem riskine karşı, 3 yıl vadeli ihraç edilmiştir.

Japonya deprem altyapı sisteminden de yola çıkarak özellikle tehlike oranı yüksek kimyasal terminaller için devlet desteği ile birlikte afet tahvili modeli örnek alınabilir.

b- Japonya Modeli:

Japonya’da Demiryolları, Havaalanları ve Limanlar gibi Özel ve Yarı Kamu Şirketlerinin sahip olduğu ve yönettiği Altyapı Varlıkları – Kısmen Merkezi Hükümet tarafından sübvanse edilmekle birlikte, Özel Sigorta riskin bir kısmını karşılamaktadır.

Türkiye’de faaliyet gösteren liman tesisleri için, liman sigortaları Japonya modeli göz önünde bulundurularak devlet desteği ile hem liman tesislerinin altyapılarının yenilenmesi, güçlendirilmesi için hem de olası doğal afetler için liman işletmecileri yatırım yapmaya teşvik edilebilir.

c- TT KULÜP (TT CLUB) :

“Trough Transport Karşılıklı Sigorta Birliği Ltd.” “TT Club” olarak da bilinen, ilk Trough Transit Mutual Club olarak ve 1968 yılında faaliyete geçmiştir. TT Kulüp, farklı riskleri sigortalaması dışında birçok açıdan gemi ve liman operatörlerinin P & I kulübüne benzer bir karşılıklı sigorta şirketidir.

Kulüp, operatörlerin risk yönetimlerine ve rüzgar fırtınalarıyla ilgili kayıpları önlemelerine yardımcı olmak için önemli ölçüde revize edilmiş bir risk yönetimi kılavuzu oluşturmuştur. Bu kılavuzda ICHCA International' ın Uluslararası Güvenlik Paneli ile işbirliği içinde operatörlerin ve uzmanların fırtına hasarını yönetme konusundaki ortak bilgi ve deneyimleri bir araya getirilmiştir.

Rüzgar fırtınalarından kaynaklanan ekonomik maliyetler çok büyüktür. 2008 Münih Re rakamları, bu tür olaylara dünya çapında toplam 72 milyar ABD doları tutarında bir maliyet atfetmektedir. Buna ek olarak, sellere atfedilen 18 milyar ABD doları mevcuttur. 1950-2008 döneminde ABD tropikal siklonlarına atfedilen toplam ekonomik maliyetin 453 milyar ABD doları olduğu belirtilmektedir. Herhangi bir operasyon için bu tutarların yalnızca bir kısmının sigortalanmış olacağını kabul etmek çok önemlidir. Örnek olarak, 2005'te, 185 milyar ABD Doları tutarındaki fırtına ekonomik kaybının %50'den azının (90 milyar ABD Doları) sigortalandığı görülmektedir.

Limanlar ve terminal tesisleri, kıyı konumları nedeniyle şiddetli rüzgarların neden olduğu hasar riskine yoğun bir şekilde maruz kalmaktadır. Bu kitapçık, operatörlerin bu riskleri azaltan ve böylece işletmelerini koruyan hazırlıklar yapma yollarını ele almaktadır. Deniz ve kara terminalleri için hazırlanmış olan bu rüzgar fırtınaları risk yönetimi kılavuzu limanlarımız için de örnek teşkil edebilir.

TT KLÜP’ ün dünya çapındaki liman sigortacılık faaliyetleri, limanlarda doğal afetler meydana gelmeden önce risk analizlerinin yapılması ve kayıp önleme çalışmaları bakımından önem arz etmektedir.

²⁴ Doğal Afetlerin Zararlarının Finansmanında Kullanılan Afet Öncesi Finansal Araçlar Ali YAVUZ, Süleyman DİKMEN

²⁵ https://www.reuters.com/article/insurance-catbond-quake-idUSLDE7511PN20110602

²⁶ Doğal Afetlerin Zararlarının Finansmanında Kullanılan Afet Öncesi Finansal Araçlar Ali YAVUZ, Süleyman DİKMEN

²⁷ Disaster Risk Financing and Insurance Policies of Japan / Asia Pacific Economic Cooperation / 2017/FMP/SEM1/007 Session: 2

D. Altyapı ve Liman Sigortalarına İlişkin Öneriler:

Limanlar ulaşım sistemlerinde düğüm noktalarını oluşturmaktadır. Hizmet ettikleri hinterlandların kapılarıdırlar. Dünya ticaretinin %80’i denizlerden yapıldığı ve ticaretin küreselleştiği düşünülürse, limanların doğru planlanmaları, yapılarının öngörülen kullanım amacına, sahip olduğu öneme ve deprem performansına cevap verecek biçimde tasarlanmaları gerekir

1. 2011 Japonya Depreminden Sonra Geliştirilmiş Yüzer Tahliye Alanı Örneği:

Yüzer tahliye alanları ülkemizdeki liman tesislerinin kapasiteleri ölçüsünde limanlarda mevcut hale getirilmelidir. Sigorta poliçelerine bu doğal afet yatırımları için ek klozlar eklenmelidir.

³² Japan’s “Quality Infrastructure” Around the World -Compendium of Good Practices-- March, 2021 Ministry of Land, Infrastructure, Transport and Tourism

2. 2011, Japonya Depreminden Sonra Geliştirilmiş Olan tsunami den Korunma için Mendirek ve Tsunami Tahliye Alanı Örneği:

Tsunami tahliye alanları ülkemizdeki liman tesislerinin kapasiteleri ölçüsünde limanlarda mevcut hale getirilmelidir. Liman altyapı ve sigorta mevzuatına bu doğal afet yatırımları için ek hükümler ve yaptırımlar eklenmelidir.

³³ Japan’s “Quality Infrastructure” Around the World -Compendium of Good Practices-- March, 2021 Ministry of Land, Infrastructure, Transport and Tourism

3. Ceket Metodu- Liman Altyapısını Çelik Konstürksiyonla Güçlendirme:

Japon Mühendislerin kullandığı liman altyapılarının çelik konstürksiyonla güçlendirilmesi metodu altyapı mevzuatımıza eklenmelidir.

4. Limanlarda Doğal Afet Simülasyonu:

Güvenilir tsunami simülasyonu ile bir tsunamiden sonra liman ve deniz araçlarının eksiksiz hasar verileriyle, tsunami tehlikeleri ve bunların denizcilik sektörüne etkileri tespit edilmelidir. Bu tür bir model aynı zamanda kayıp potansiyeli ile doğal afetin meydana gelme sıklığı arasındaki ilişkiyi anlamayı mümkün kılar.

Gerçekçi verilerin elde edilmesini sağlamak amacıyla sigorta şirketlerinin poliçeleri hazırlamadan önce rizikoların tespiti için limanlarda deprem ve tsunami simülasyon modellerini kullanması zorunlu hale getirilmelidir. Japonya’daki limanlarda simülasyon modeli kullanılmaktadır.

³⁴ Japan’s “Quality Infrastructure” Around the World -Compendium of Good Practices-- March, 2021 Ministry of Land, Infrastructure, Transport and Tourism

³⁵ Assessment of tsunami hazards in ports and their impact on marine vessels derived from tsunami models and the observed damage data/ Abdul Muhari1,2 • Ingrid Charvet3 • Futami Tsuyoshi4 • Anawat Suppasri1 • Fumihiko Imamura1/ Received: 21 May 2014/Accepted: 16 April 2015/Published online: 29 April 2015 The Author(s) 2015. This article is published with open access at Springerlink.com

5. Tsunami ve Afet Erken Uyarı Mesaj Sistemi :

2011 yılında Japonya’da meydana gelen tsunami afetinin maliyeti 235 milyar Amerikan Dolarını aşmış ve GSMH’nın %4’ünü geçmiş, 20.000’den fazla can kaybına ve 300.000’den fazla kişinin evlerini kaybetmesine neden olmuştur. 2004 yılında Hint Okyanusunda meydana gelen tsunami afeti 250.000 kişinin hayatını kaybetmesine ve 4,5 milyar dolayında bir mal kaybına neden olmuştur. 1755 Lizbon deprem ve tsunamisinin, Portekiz’in o zamanki GSMH’nın %32 ile %48’i arasında bir kısmını kaybetmesine neden olduğu savlanmaktadır. 1999 İzmit depreminin ülkemize yaklaşık 17.000’den fazla can kaybı, 45.000 kadar yaralı ve 3.5-8 milyar ABD Doları tutarında bir maliyete neden olduğu unutulmamalıdır. Tüm bu afetlerin tekrarlama periyotları dikkate alınsa bile, 365 yılında Girit’te gerçekleşen ve etkileri Mısır - İskenderiye’de bile hissedilmiş olan deprem ve tsunami afetinin günümüzde tekrarlanması halinde tüm Doğu Akdeniz’in sosyo-ekonomik ve siyasi yapısının etkilenmesinin olasılık dahilinde olduğu değerlendirilmelidir. Özellikle planlanan ve yapılmakta olan Nükleer Enerji Santralleri olmak üzere kıyı kesimlerindeki kritik altyapı ve tesislerin tsunami afetine karşı hazırlığının sağlanması ve 2011 yılında Japonya’da tsunaminin neden olduğu nükleer kaza benzeri bir afetin önüne geçilebilmesi için Tsunami Erken Uyarı Sisteminin bu kritik tesislerin işletimine entegre edilmesi ve bu bağlamda Sinop ve Akkuyu’da kurulmakta bulunan santrallere hizmet edecek nitelikte deprem ve tsunami erken uyarı amaçlı deniz tabanı kablo ya da şamandıra tipi tsunami gözlem sistemlerinin kurulması hedeflenmelidir.

³⁶

6. Limanlarda Yangın Garajı:

Limanlarda bulunan yangın garajlarının çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle küçük çaplı yangınlardan ziyade kimyasal yangınlar göz önünde bulundurularak teknolojik yangın ekipmanlarının ve araç gereçlerinin kıyı tesislerinde bulundurulması zorunlu hale getirilmelidir.

Sigorta şirketlerinin sigorta ettiren tarafa bu altyapıları ve üstyapıları zorunlu tutması sağlanmalı, altyapısı ve üst yapısı ile teknik donanımı yeterli kapasitede olmadan limanları sigorta eden sigorta şirketlerine yasal ve cezai müeyyideler uygulanmalıdır. Bu hüküm ve şartlar ilgili mevzuata eklenmelidir.

³⁷ https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2033039 Türkiye’de Etkin Bir Tsunami Erken Uyarı Sistemi ve Tsunami Risk Azaltımı İçin Gereksinimler, Öcal NECMİOĞLU

³⁸ https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2033039 Türkiye’de Etkin Bir Tsunami Erken Uyarı Sistemi ve Tsunami Risk Azaltımı İçin Gereksinimler, Öcal NECMİOĞLU

Adres

Merdivenköy Mah. Nur Sk.
Business İstanbul Sitesi A Blok No:1A
34732 Kadıköy, İstanbul